Sustuğumuz her şey, eliyle koymuş gibi gelir bulur bizi
İnsan bir kez susmaya görsün. Yıllar önce, geçen yıl, geçen hafta ya da dün… İnsan bir gün susmaya görsün. Birisi kalbini kırdığında, birisi
İnsan bir kez susmaya görsün. Yıllar önce, geçen yıl, geçen hafta ya da dün… İnsan bir gün susmaya görsün. Birisi kalbini kırdığında, birisi
Umutluyduk. Yeni bir yol bulmuştuk. Dünyayı değiştiremiyorsak kendimizi değiştirecektik. Niyetlerimiz yazıyor, bilinçaltımızı temizliyor, doğum haritamızı yorumlatıyor, dolunayların ve tutulmaların takipçisi oluyorduk. Ritüellerimiz vardı,
Elimde bir kitap var: Kendi Yolumda. Hani tutkunu olduğumuz o şarkıdaki gibi. “Hayat benim/Her anımı yaşadıkça sevesim var/Aldırmam hiç yağmurlara/Benim güzel hatalarım var/Bir
Cici Babam Haluk Özşen’in anısına… Üvey baba… İşte ben Haluk Abimi en çok bu tanımdan korumak istedim. Üvey baba deyince akla gelen tüm
Ben bir şey söyledim. Sen bir şey anladın. Ben bir şey söyledim ve sen onu neden söylediğim hakkında bir tahmin yürüttün. Ben bir
Özür dilerim… Mutluluğumu ya da mutsuzluğumu sırtına yüklediğim tüm o anlar, nesneler, ilişkiler, haller, mekanlar, zamanlar…Konu hiçbir zaman siz olmadınız.Sırasını bekleyen o çok
Geçtiğimiz nisan ayında Bali’ye doğru yola çıkarken içimden bir niyet geçirmiş, bir işaret istemiştim. Grup seyahatimizin sanıyorum dördüncü gününde herkes istediğini yapmakta özgürdü.
Burası gruptan herkesle göz göze geldiğimiz yer, şurası şelaleye tüm öfkemizi avaaaz avaz bağırdığımızı yer, işte şurası da kendime bir öpücük gönderdiğim yer.
Deprem oldu, koşan koştu, koşamayan gönderdi, paylaştı. Peki ya sonra? Yıllarca sürecek toparlanma sürecinde biz ne yapacağız? Nasıl yapacağız? Nasıl sürdürülebilir olacağız? Kime
6 Şubat…9651 kilometre ötede, Güney Afrika’da, doğanın ortasındayım. Vernon Frost tarafından bir beyaz aslan fotoğrafı eşliğinde yapılan “gücü geri alma” çağrısını duyup gelen